İsrail uzmanı Firas Yaği, ABD-İsrail’in bölgedeki krizleri askeri yollarla çözmeyi hedefleyen yeni bir plan yürüttüğünü belirterek bu stratejinin “İbrahim Anlaşmaları”nı genişletip Arap ülkelerini İsrail’le tam normalleşmeye zorlamayı amaçladığını söyledi.
YDH- İsrail meseleleri uzmanı Firas Yaği, Şihab Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, bölgedeki açık dosyaların güç kullanılarak çözülmesi yönündeki giderek artan Amerikan-İbrani-Sünni eğiliminin, “İbrahim Anlaşmaları”nı genişletmeyi amaçladığını ve bu planın ancak bölge ülkelerinin ortak direnişiyle başarısızlığa uğratılabileceğini söyledi.
Yaği, planın Lübnan’dan başladığını, çünkü Hizbullah güçlü kaldığı sürece ülkenin “normalleşme sürecine” dâhil edilemeyeceğini ve bu nedenle gerilimin, siyasi suikastları da içeren yıkıcı hava saldırılarıyla tırmanacağını söyledi.
Bu süreçte Amerikan yönetiminin ve bazı Arap ülkelerinin tavrının belirleyici rol oynayacağını vurgulayan Yaği’ye göre amaç, büyük suikastlarla “çağrı cihazı saldırısını” hatırlatacak bir “şok darbesi” indirerek iç kamuoyunu normalleşmeye zorlayacak bir gerçeklik dayatmak.
Lübnan’ın ardından sıranın Suriye’ye geleceğini söyleyen İsrail uzmanına göre, Şam'daki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimi İsrail’in taleplerine hızla boyun eğecek. Bu talepler arasında Dürzi Dağı’na “insani koridor” açılması da bulunuyor.
Gazze meselesine ilişkin olarak ise, direnişi uluslararası bir kararla sonlandırmayı ve Filistin davasını tasfiye etmeyi amaçlayan bir Amerikan karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi’nden geçirilmek istendiğini dile getirdi.
Yaği, bazı Arap ülkelerinin bu tasarıyı “Filistin devletine giden yol” olarak sunmaya çalışacaklarını, oysa gerçekte Gazze’nin Amerikan vesayeti altına gireceğini, Batı Şeria’nın İsrail’in keyfi kontrolüne bırakılacağını ve İran ile Yemen dosyalarının da ancak “İsrail-Arap ittifakı” kurulduktan sonra gündeme geleceğini belirtti.
''Bu dosyalar baskı, kuşatma ve askerî güç yoluyla ele alınacak.'' diyen Yaği, bu planın başarıya ulaşıp ulaşmayacağına dair temel sorunun hâlâ ortada olduğunu belirtti; başarısızlığa uğratılmasının ise birden fazla cephede verilecek mücadeleye bağlı olduğunu söyledi.
Filistin cephesinde, resmî liderliğin Çin ve Rusya’dan söz konusu Amerikan karar tasarısını reddetmelerini talep etmesi gerektiğini vurguladı; aksi hâlde Filistin yönetiminin “kendi kendini tasfiye etmeye” onay vermiş olacağını belirtti.
Lübnan cephesinde ise, Hizbullah’ın savaşı bir “yıpratma ve varoluş mücadelesine” dönüştürmesi, herhangi bir ateşkesi reddetmesi gerektiğini ifade etti.
Yaği, Yemen ve İran’ın başından itibaren müttefiklerini desteklemek için devreye girmesi, Iraklı grupların da savaşa katılmasının sağlanmasının şart olduğunu söyledi.
Son olarak, “Eğer Amerikan-İsrail eksenli planı ve gerici Arap rejimlerinin iş birliğini boşa çıkarmak istiyorlarsa, tüm bölgenin ateşe verilmesi gerekir,” diye konuştu.
