Gazze halkı açlıkla mücadele ediyor

img
Gazze halkı açlıkla mücadele ediyor YDH

Gazze'deki Filistinliler İsrail'i bir kez daha özellikle kuzey bölgesinde temel gıda maddelerine kısıtlama getirmekle suçluyor. Bölgede yine kıtlık tehdidi hüküm sürüyor.




YDH- Dijital haber organı Middle East Eye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne katı bir abluka uygulayarak temel gıda ve tıbbi malzeme akışını ciddi şekilde kısıtladığını bildirdi. 

Kemal Advan hastanesinin müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiye'ye göre Gazze'nin kuzeyinde 200 binden fazla Filistinli çocukta yetersiz beslenme belirtileri görülüyor. 

Cuma günü el-Arabi TV'ye konuşan Safiye, Gazze'de "insani bir felaket" tehdidiyle kıtlığın yaklaşmakta olduğu uyarısında bulundu. 

Middle East Eye açlığın özellikle çocuklar ve bebekler üzerindeki etkisini araştırdı. 

Middle East Eye'a konuşan 32 yaşındaki anne Nur Salim, İsrail kaynaklı açlık ve kıtlığın yaşamları üzerindeki etkisini anlattı. 

Salim aç bebeğinin uykuya dalmasına yardımcı olmak için sık sık ona ninni söylüyor. 

"Uyu aşkım, uyu, senin için devekuşu tüyleri sereceğim ve sana tulumba  getireceğim," diye geleneksel bir ninniyi tekrarlıyor.

Ancak bu ninniyi söylerken Filistinli anne, kendisinin, bebeğinin ve Gazze'nin kuzeyindeki yüz binlerce kişinin İsrail'in yarattığı açlığa maruz kaldığını hatırlıyor.

Salim, ''Ninni söyledikten sonra hüngür hüngür ağlıyorum.'' diyor. 

Salim, ''Çaresizlik duygusuyla yanıp tutuşuyorum. Çocuğum için ona tulumba vermek gibi en basit şeyleri bile yapamayacak kadar güçsüz ve çaresiz hissediyordum.'' diyor. 

İsrail ordusu sekiz ayı aşkın bir süredir Gazze Şeridi'ne sıkı bir abluka uygulayarak temel gıda ve tıbbi malzeme akışını ciddi şekilde kısıtlıyor. 

Abluka, İsrail'in Ekim savaşının başında bir milyondan fazla sakini tahliye etmeye çalıştığı kuzey Gazze'de daha da sıkı. 

Bu durum bölgede insani bir krize yol açtı, temel ihtiyaç maddeleri giderek daha az bulunuyor ve halk için erişilemez hale geliyor. Bölgede devam eden çatışma ve gerginliklerin yanı sıra abluka nedeniyle Gazze'deki sivillerin karşılaştığı zorlukları da gözler önüne seriyor.

Bölgeyi yaşanmaz bir cehenneme çeviren geniş çaplı yıkım ve ölümlere rağmen yüz binlerce Filistinli, İsrail'in geri dönmelerini kalıcı olarak engelleyeceğinden korkarak bölgeyi terk etmeyi reddetti. 

Bağımsız BM müfettişlerine göre İsrail ordusu, acımasız bombardımanlar ve hastanelerin kasıtlı olarak hedef alınmasının yanı sıra, halkı aç bırakmayı da bir savaş silahı olarak kullandı. 

Açlık krizi Mart ayında zirve yaptı, düzinelerce çocuk yetersiz beslenmeden öldü ve İsrail güçleri yardım arayan insanları defalarca öldürürken halk ot yemeye zorlandı. 

Artan uluslararası baskı altında İsrail, güçlerinin birkaç yabancı yardım görevlisini öldürmesi ve BM destekli bir raporun kıtlığın yakın olduğu uyarısında bulunmasının ardından bazı bölgelerde gıda erişimini "biraz" iyileştirdi. 

Ancak şimdi, bölge sakinlerine göre İsrailli yetkililer bir kez daha hayat kurtaran gıda teslimatlarını kısıtlıyor. 

Daha kötü koşullarda ve medyada daha az yer alan ikinci bir açlık krizinin yaşandığını söylüyorlar. 

Middle East Eye'a konuşan anne, "Çocuğum için çok üzülüyorum, azla yemek yemiyor ve sürekli kilo kaybediyor.'' diyor. 

Rimal mahallesi sakini, son açlık krizinden sonra İsrail'in kuşatmayı yenileyeceğini tahmin ederek biraz beyaz peynir ve helva stoklamış. 

Anne, bebeğini sadece bu iki ürünle besliyor, ancak peynir ve helva bebek için zararlı olabilir, bebek de bu besinlerden yeterli besin sağlamayabilir.

Filistinli anne, "Çocuğum büyüyor ve daha çeşitli bir diyete ihtiyacı var. Beslenmenin çok önemli olduğu bir yaşta ve tavuk, et ve yumurta yemesi gerekiyor" dedi. 

Yüz binlerce yetersiz beslenen çocuk

Salim'in hikayesi kuzey Gazze'de yaşayan pek çok kişi tarafından deneyimleniyor.

İnsanlar bitkin, zayıf ve gıdasızlık nedeniyle zaman zaman çöktüklerini söylüyorlar.  

Rajaa Jendiya'nın biri iki yaşında, diğeri sadece sekiz aylık olan iki bebek kızı için de durum böyle. 

MEE'ye konuşan 29 yaşındaki Jendiya, "Sekiz aylık bebeğimi görseniz sadece iki aylık olduğunu düşünürsünüz çünkü çok küçük ve zayıf" dedi. 

Jendiya, diğer kızının da kısa süre önce yorgunluktan yere yığıldığını söyledi.

29 yaşındaki anne, "Bacakları çocuğumu taşımıyor ve raşitizmden muzdarip gibi yürüyor.'' diye ekledi. 

Jendiya "Kızımı doktora götürdüm, doktor bana bunun yetersiz beslenmeden kaynaklandığını söyledi." dedi. 

Jendiya iki kızını besleyecek hiçbir şeyi olmadığını söylüyor. 

Temel ihtiyaç maddeleri pazarlarda çok az bulunuyor ve bulunduklarında da genellikle fahiş fiyatlara satılıyor.

Jendiya iki çocuğuna, onlara bakan kocasının Mart ayındaki açlık krizi sırasında İsrail güçleri tarafından öldürülmesinden sonra tek başına bakıyor.

Jendiya'nın kocası ailesine yardım götürmek için dışarı çıktığı sırada "un katliamlarından" birinde vurularak öldürüldü. 

Jendiya MEE'ye "Kocam bize yiyecek temin ederdi, beni ya da çocukları hiçbir şeye muhtaç bırakmazdı" dedi. 

Jendiya "Şimdi sürekli çocuklarımı nasıl besleyeceğimi düşünmek zorundayım.'' diye devam ediyor. 

9 yaşındaki anne Jendiya bazen çocuklarına yiyecek ayırmak için hiçbir şey yemediğini söylüyor.

Kıtlık koşulları

Açlık krizi en şiddetli şekilde kuzeyde yaşansa da Gazze Şeridi'nin tamamını etkilemiş durumda. 

On yaşındaki Mustafa Hicazi Cuma günü Deyr el-Belah'taki el-Aksa Şehitleri Hastanesi'nde yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. 

Hicazi, savaş sırasında yetersiz beslenmeden ölen en az 32 çocuktan biri. 

Bu hafta başında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze nüfusunun önemli bir kısmının "feci açlık ve kıtlık benzeri koşullarla" karşı karşıya olduğunu söyledi. 

Ghebreyesus, "Gıda dağıtımının arttığına dair haberlere rağmen, en çok ihtiyacı olanların yeterli miktarda ve kalitede gıda aldığına dair bir kanıt bulunmamaktadır." dedi. 

Gazze merkezli hükümet medya ofisi bu hafta başında İsrail'i düzenli olarak düzinelerce yardım kamyonunun şeride girdiğini duyurarak dünyayı yanıltmakla suçladı. 

Ofis yaptığı açıklamada Gazze'nin kuzeyine her gün giren 30 civarındaki kamyonun genellikle tam yüklü olmadığını ve çoğunlukla BM tarafından işletilen fırınlara teslim edilen un taşıdığını söyledi.

Savaş öncesi koşullarda Gazze Şeridi'nin günde en az 500 tam yüklü yardım ve ticari mal kamyonuna ihtiyacı vardı. 

Gazze'deki Filistinliler bu seferki açlık krizinin bu yılın başındakinden daha kötü olabileceğinden korkuyor.

Bunun nedeni, hayati bir yardım yolu olan Mısır ile Refah sınır kapısının Mayıs ayı başında İsrail ordusu tarafından ele geçirilmesi ve kapatılması. 

Ayrıca İsrail ordusu son haftalarda Gazze'nin kuzeyindeki Jabalia mülteci kampı da dahil olmak üzere daha fazla yardım dağıtım merkezini tahrip etti.

"Çocuklar için yanıyorum ve onları düşünmeden edemiyorum" diyen Salim, kendisini hala biraz yiyecek depolayan şanslı azınlık arasında görüyor. 

Salim "Bir önceki kıtlıkta eczaneye giderdim ve eczacı bana şiddetli yetersiz beslenmeden ölen çocuklar tanıdığını söylerdi" diyor.

Filistinli anne, "Yetersiz beslenme, keder ve korku nedeniyle annelerin sütü kesildi.'' diyor. 
 



Makaleler

Güncel