- Lokman Abdullah
- 08 Aralık 2025
''Ebu Şebab’ın öldürülmesi, daha birkaç gün önce zirvede görünen casus gruplarının tabutuna çakılmış yeni bir çivi oldu. Üst düzey İsrailli güvenlik yetkilileri de Güney Lübnan Ordusu modelini Gazze’de yeniden canlandırmanın kötü tasarlanmış ve başarısızlığa mahkûm bir taktik kumar olduğunu itiraf etti; casusların kaderinin eninde sonunda ya öldürülmek ya da onları yönlendiren güçler için taşınamaz bir yüke dönüşmek olduğunu kabul etti.''
Lübnan yönetimi, İsrail’le askeri çatışmaya çekilmemek gerektiğini vurgulayarak, silahların münhasırlığının derhal sağlanmasının uluslararası arenada ülkenin güçlenmesi için kritik olduğunu belirtiyor.
"Washington’a giden yolun Tel Aviv’den geçtiği anlayışı, 1990’lardan itibaren Hindistan’ın dış politikasında belirleyici oldu. Hindistan’ın İsrail ile ilişkisi, ülkedeki yükselen milliyetçi sağın ideolojik yönelimleriyle şekilleniyor."
Alptekin Dursunoğlu, Filistin direnişinin Lübnan’daki çok mezhepli ve yapay devlet düzeni içinde nasıl şekillendiğini, Suriye müdahalesi ve Hafız Esad’ın stratejileri eşliğinde anlatıyor. Ayrıca, 1973 Yom Kippur Savaşı sonrası Arap dünyasındaki bölünme ve parçalı politikaların direniş üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.