İsraillilerin yüzde yetmişten fazlası kötümser

img
İsraillilerin yüzde yetmişten fazlası kötümser YDH

Tünelde bulunan ölü tutuklularla ilgili son olaydan önce yapılan bir anket, İsrail rejiminin müzakerelerdeki ve savaştaki başarısızlığını tabanının nasıl yorumladığına ışık tutuyor.




YDH- Times of Israel'in geçtiği haberde, İsrail Demokrasi Enstitüsü'nün Ağustos 2024 İsrail'in Sesi Endeksi'ne göre, Yahudi katılımcıların yüzde 78,5'i ve Arapların yüzde 49'u yakın gelecekte bir anlaşma ihtimaline şüpheyle bakıyor.

Ayrıca, ankette The New York Times'ın Amerikan hükümeti kaynaklarına dayandırdığı “İsrail'in Gazze Şeridi'nde askeri olarak yapabileceği her şeyi başardı mı?” sorusu İsraillilere soruldu.

Yahudi İsraillilerin %76'sı ve Arap İsraillilerin %67'si bu görüşe katılmadığını belirtti.

Anket, siyasi gruplar arasında, Gazze Şeridi'ne yakın yerlerde yaşayan Yahudi İsraillilerin rejimin elinden geleni yaptığına katılmadığını ortaya koydu; ülkenin başka yerlerindeki sol görüşlü Yahudilerin çoğunluğuna kıyasla Gazze'ye yakın yerlerde yaşayan sol görüşlü Yahudilerin sadece %40,5'i İsrail'in başarılı olduğunu düşünüyor. 

Anket 26-28 Ağustos tarihleri arasında yani Cumartesi günü 6 İsrailli tutuklunun Gazze'de tünelde ölü olarak bulunmasından  önce yapıldı. 

Ölü tutukluların bulunması yüz binlerce İsraillinin anlaşma talebiyle sokaklara dökülmesine ve rejimin en büyük işçi federasyonu olan Histadrut'un bir günlük genel grev çağrısı yapmasına neden oldu.

Hizbullah konsunda kafalar karışık

Yahudi İsrailliler arasında Hizbullah'a tam olarak nasıl karşılık verileceği konusunda bir fikir birliği bulunmamakla birlikte, çoğunluk Lübnan'daki altyapının hedef alınması da dahil olmak üzere Lübnan'da kapsamlı bir saldırı (%46) ya da mevcut çatışmalara kıyasla direnişçilere yönelik sınırlı da olsa daha agresif saldırılar (%21) gibi eylemlerin artırılmasından yana.

Buna karşın Arap İsrailliler arasında ankete katılanların ezici çoğunluğu (%77) gelecekte çatışma riski olsa bile diplomasiyi desteklediklerini söyledi.

Katılımcılara, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in son zamanlarda bir anlaşmaya varma çabalarının rehinelerin eve dönmesi için “son fırsat” olduğu görüşüne katılıp katılmadıkları da soruldu.

Arapların %49'u bu görüşe katılırken, %41'i katılmadığını, %10'u ise bilmediğini söyledi. 

Yahudiler ise %44'ü katıldığını, %45'i katılmadığını ve %11'i de bilmediğini söyleyerek aşağı yukarı eşit bir dağılım gösterdi.

Genel olarak, katılımcıların %73,5'i kötümser 

Başbakan Benyamin Netanyahu, Temmuz ayından bu yana Gazze-Mısır sınırı boyunca uzanan Philadelphi Koridoru'nun ve Gazze'nin kuzeyini güneyinden ayıran Netzarim Koridoru'nun İsrail tarafından kontrol edilmeye devam edilmesi konusundaki ısrarıyla anlaşmayı engellediği iddiasıyla ülke içinde yoğun eleştirildi.

İsrailli güruha, Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'nu elinde tutma talebinin “büyük ölçüde askeri ve stratejik mülahazalara dayanıp dayanmadığı” sorulduğunda, %51'i buna katıldı, %39'u Netanyahu'nun tutumunun “büyük ölçüde Netanyahu'nun kendi siyasi nedenleriyle bir anlaşmaya varılmasını engellemeye yönelik” olduğuna inandığını belirtti.

Pazartesi akşamı düzenlediği basın toplantısında Netanyahu, İsrail'in Philadelphi Koridoru'ndan ayrılmasını, bir tutuklu-ateşkes anlaşmasının 42 günlük ilk aşaması için bile kabul etmeyeceğini açıkça belirtti.

Netanyahu'nun bu sözleri muhalefet üyelerinin öfkeli tepkisine neden oldu; Ulusal Birlik Başkanı Benny Gantz İsrail'in “gerektiğinde Philadelphi'ye geri dönebileceğini” savunurken, Yeş Atid lideri Yair Lapid Netanyahu'yu İsrail'i “sonsuza dek sürecek bir savaşa” sokmakla suçladı.

Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru konusundaki tutumuna karşı çıkanlar arasında Savunma Bakanı Yoav Gallant da bulunuyor ve güvenlik kabinesini toplanmaya ve olası bir ateşkes ve tutuklu anlaşmasının güzergah boyunca İsrail askeri varlığını içermesi gerektiği yönündeki son kararını geri almaya çağırdı.

Ankete göre İsraillilerin %66'sı Netanyahu ile Savunma Bakanı arasında kamuoyunda süregelen tartışmanın “savaşın yönetimi üzerinde olumsuz bir etkisi” olduğuna inanıyor.