ABD’nin arabuluculuğunda, Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Colani ile İsrail arasında son yılların en ciddi barış görüşmeleri başladı.Bu temaslarda, ortak düşman İran ve bölgedeki direniş hattını bastırma çabaları öne çıkıyor.

YDH- Amerika merkezli New York Times (NYT) gazetesinin haberine göre, Suriye ile İsrail’i onlarca yıl boyunca karşı karşıya getiren düşmanlık, Şam’da yönetimin değişmesiyle yeni bir aşamaya girdi.
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün lideri Colani’nin ABD’nin ara buluculuğunda İsrail’le dolaylı temas yürüttüğü bildirildi.
Eski terör örgütünün, Suriye'nin güneyinde konumlandırılan işgal varlığına yönelik farklı bir diplomatik yol izlediği belirtiliyor.
HTŞ, İsrail ordusunun güney Suriye’ye yönelik baskınlarının uzun süreli bir işgale dönüşeceği kaygılarını artırmasına rağmen bu temasları sürdürdü.
Bu görüşmeler son on yıldan uzun süredir yapılan en ciddi temas niteliğinde ve önceki HTŞ'nin başında olduğu şu anki Suriye hükümetinin İsrail’e yönelik düşmanlığından önemli bir kopuşu temsil ediyor. NYT bu konuda şu yorumu yapıyor: ''Colani seleflerinden çok farklı.''
NYT’nin aktardığına göre, yürütülen bu müzakereler, Ortadoğu’daki güç dengelerinin değiştiğine işaret ederken İsrail ve HTŞ'nin ortaklaştığı en önemli başlık ise İran’a duyulan düşmanlık olarak öne çıkıyor.
Ayrıca NYT, hem Colani'nin hem de İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun, ABD Başkanı Donald Trump’la da müttefik konumda olduğuna dikkat çekiyor.
ABD, iki ülke arasında perde arkası görüşmelerin yürütülmesine yardımcı oldu. Bu bilgiyi Trump’ın Suriye özel temsilcisi ve Türkiye büyükelçisi Thomas Barrack doğruladı:
''İsrail ve Suriye’nin ilişkilerini onarmak için bir saldırmazlık paktı imzalamaları çağrısında bulundu''.
Washington, Suriye’nin, Trump’ın ilk döneminde İsrail ile dört Arap ülkesi arasında diplomatik ilişkileri başlatan İbrahim Anlaşmaları’na katılmasını da kamuoyu önünde talep etti.
HTŞ'nin sözde 'dışişleri bakanı' Esad Şeybani, Cuma günü yaptığı açıklamada, Suriye’nin 1974 Ateşkes Anlaşması’nı yeniden tesis etmek için ABD’yle işbirliğine açık olduğunu söyledi.
Bu anlaşma, Golan Tepeleri’nde iki ülke güçleri arasında BM gözetiminde bir tampon bölge kurmuştu. İsrail, stratejik öneme sahip Golan’ı 1967 Ortadoğu Savaşı’nda ele geçirmiş, daha sonra ilhak etmişti.
Simon Wiesenthal Merkezi’nin küresel sosyal faaliyet direktörü Siyonist haham Abraham Cooper, geçen ay Şam’da Colani ile görüşmüş; toplantıya Trump yönetimiyle yakın ilişkileri olan Evanjelik lider Johnnie Moore da katılmıştı.
Siyonist haham, Colani ile görüşmesinde örgüt liderinin Golan Tepeleri'ne dair bir kaygısı olmadığını ve konuşmada Golan'ın gündeme gelmediğini aktardı.
Konuyu bilen dört yetkiliye ve Colani ile görüşen birkaç kişiye göre, HTŞ-İsrail arasında barış hızla yaklaşıyor.
Kaynaklar, HTŞ örgütünün liderinin pragmatik ve İsrail’le diyaloğa açık bir profil çizdiğini ortaya koyuyor.
Son haftalarda müzakerelerde bazı ilerleme işaretleri görüldü.
Başlangıçta Colani'yi bir terörist olarak nitelendiren İsrailli yetkililer, geçen hafta Suriye ve komşu Lübnan’la ilişkileri normalleştirmekle ilgilendiklerini söyledi.
Colani, IŞİD'in öncüsü olan Irak el-Kaidesi saflarında uzun süre terör faaliyetlerinde bulundu ve 2012'de bir diğer terör örgütü Nusra Cephesi'ni kurdu.
Pazartesi günü Trump yönetimi, Colani'nin başında bulunduğu HTŞ örgütünün yabancı terör örgütü statüsünü kaldırdı.
Bu, Batı'nın terör örgütüne yönelik ödüllerinin son halkası oldu.
Trump ayrıca yakın zamanda Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımların çoğunu kaldırmıştı.
İşgal çabalarının yeni vektörü: Neden İsrail ve HTŞ İran'a düşman?
ABD’nin gözetiminde gerçekleşen HTŞ-İsrail temasları, Suriye’yi bölmek ve İsrail'in bölgesel nüfuzunu genişletmek amacı taşıyor.
İsrail ve HTŞ’nin İran’a yönelik düşmanlığı ise, bölgede direniş çizgisini boğma arzusundan kaynaklanırken, İran, Filistin halkının meşru mücadelesine açıkça silah ve lojistik destek sağlayan tek devlet.
Buna karşılık HTŞ, kendi çıkarları için Suriye’nin güneyinde Filistinli direniş liderlerini defalarca tutukladı.
Sözde “barış görüşmeleri” Filistin meselesini tamamen tasfiye etme projesinin bir halkasıyken, İran, Filistin davasını Arap dünyasının onuru ve ümmetin ortak sorumluluğu olarak görüyor.
Buna karşın HTŞ’nin lideri Colani, direnişin sembol isimlerini düşman olarak hedef alıyor, dahası Suriye topraklarında direniş liderlerinin tutuklanmasına destek sağlıyor.
İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgal ederek Arap topraklarını ilhak etmesi ve uluslararası hukuku alenen ihlal etmesine karşın, HTŞ’nin bu konuda sessiz kalması ve İsrail’le doğrudan barış görüşmeleri yürütmesi, örgütün halk direnişini hedef alan ve İsrail’in güvenliğini önceleyen bir bölgesel stratejiyi hayata geçirme çabasının parçası olarak değerlendiriliyor.
İran’ın desteği sayesinde Lübnan’da Hizbullah, Gazze’de İslami Cihad ve Hamas işgal karşısında varlık gösteriyor ve bu yüzden işgalci İsrail rejimi, İran’ı “varoluşsal tehdit” olarak ilan ediyor.
HTŞ’nin İsrail’le bariz barış temasları, esasen İsrail’in Suriye'ye yönelik emperyal müdahale sürecinin başından itibaren çeşitli muhalif grupları maddi ve lojistik olarak destekleme politikasının sürekliliğini yansıtıyor.
İşte, Trump yönetiminin HTŞ’yi terör listesinden çıkarması da, bu işbirliğinin ödüllendirilmesidir: Washington, direnişi bastırmak için HTŞ gibi grupları kullanmaktan çekinmiyor.
IŞİD’e karşı mücadele söylemini sürekli tekrarlayan Washington yönetimi, gerçekte hem IŞİD’in hem de HTŞ gibi diğer radikal unsurların farklı dönemlerde palazlanmasına zemin hazırlayarak bölgeyi istikrarsızlaştırmayı bir araç olarak kullanıyor.
İsrail ve HTŞ’nin İran karşıtlığı, Suriye’nin toprak bütünlüğünü zayıflatma ve bölgesel nüfuz alanlarını yeniden şekillendirme stratejileriyle doğrudan bağlantılı.
Golan Tepeleri’nin statüsü üzerindeki sessiz pazarlıklar, işgalin uluslararası meşruiyetinin tesis edilmesi yönündeki adımlar olarak değerlendirilebilir.
ABD ve İsrail, bölgedeki halklar arasındaki ayrışmaları derinleştirerek, işgal rejiminin kalıcılığını sağlamaya yönelik uzun vadeli bir politikayı sürdürüyor.
Buna karşılık, İran’ın Direniş Ekseni'ne verdiği destek, bölgedeki emperyalist müdahalelere karşı oluşan direnci güçlendiren en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Daha fazla okuyun: Colani teröristleri Golani teröristlerinin intikamını almaya çalışıyor
Daha fazla okuyun: İsrail'in Suriye'deki 'muhaliflere' desteği ifşa oldu
Daha fazla okuyun: HTŞ, Amerika-İsrail tarafından nasıl araçsallaştırıldı?
Daha fazla okuyun: Bir NATO, Siyonist ve Körfez ülkesi operasyonu
Daha fazla okuyun: HTŞ'nin üst aklı İngiliz istihbaratı
Daha fazla okuyun: Eski ABD Büyükelçisi: Colani’yi biz eğitip yönlendirdik